Büyükadalıların adımları kendiliğinden götürür onları, deniz kıyısındaki bu mekâna. Girişte bir tabela çıkar karşılarına: Fıstık Ahmet. Dükkân kapısının ötesinde müşteri değil, misafir olurlar. Bir arkadaş evine, kerahet vakti bir rakı muhabbetine gelmiş gibi rahat, sahici bir ortam. Biraz dünden, biraz bugünden konuşurlar. Kulaklar çınlatılır, bazen ballı küfürler edilir. Tanju Okan’ın şarkısındaki gibi alemin sırrı da dünyanın merkezi de onlar için bu meyhanedir. Birkaç sualle aralar kapatılır. “Bilmem kim ne yapmış? Gördünüz mü, dönmüş mü adaya? Ah ne severdik onu, o da mı vefat etmiş…” Haberin devamını basılı veya dijital dergimizden okuyabilirsiniz...
Paros Dergisini anlaşmalı bayilerimizden ya da web sitemizden online olarak satın alabilirsiniz.