2025 yılı gerçekten üzücü bir sene oldu sanat dünyası için. Önce Filiz Akın’ı şimdi ise Anta Toros’u kaybettik. Öğretmenim Pınar Çekirge’nin attığı mesajla aldım vefat haberini.
Genco Erkal, yaşamla sahne, gerçekle hayal arasındaki duyguya uyum sağlayabilen bir sanatçıydı. Bütün kalbinde, ruhunda Nâzım Hikmet vardı.
Beni yakından tanıyan dostlarım, Türkan Şoray’a ve sinemasına tutkuyla bağlı olduğumu bilirler. Türkan Şoray’ı ilk kez 2012 yılında, TÜYAP’ta “Sinemam ve Ben” adlı otobiyografisinin ilk imza gününde görmüştüm.
Oyuncu, yönetmen, yazar, ressam ve eğitmen kimliğiyle yakından tanıdığımız Bercuhi Berberyan’ın BGST Yayınları’ndan çıkan “İster Ağla İster Gül - Sahne Tozlu Anılarım” (2025) adlı kitabının söyleşisi ve imza günü vardı.
Önümüzdeki aylarda Paros Yayıncılık etiketiyle, “Türk Sineması’nın İlk Kadın Oyuncusu Rozali Benliyan ve Millî Osmanlı Operet Kumpanyası” adlı kitabım okuyucuyla buluşacak.
“Filiz Akın, Victoria Çağı’nın porselen üstüne işlenmiş ince bir minyatür; ya da Ming devrinden bugüne kalmış dikkatsiz bir hareketin kolayca kırabileceği zarif bir bibloyu akla getiriyor.
Sinemamız bu sene 110. yılını kutluyor. Sinema tarihimizle ilgili ilk resmî kronoloji ünlü yazar Rakım Çalapala tarafından 1947 yılında “Filmlerimiz-Yerli Film Yapanlar Cemiyeti” adıyla yayımlanmıştır.
31 Temmuz 2024 günü sabaha karşı Genco Erkal’ın sosyal medya hesaplarından Nâzım Hikmet’in “Veda” isimli şiirinden dizeler paylaşılmıştı.
Duyarlı, kalibresi yüksek eşsiz oyunculuk gücüyle sanatın tılsımlı kubbesinin altında, sedasını sonsuza taşımış ender sanatçılarımızdan Ayla Algan
